Bilindiği üzere destekten yoksun kalma tazminatı için açılacak veyahutta diğer tazminat davaları için açılacak davalar tazminatın ödenmemesi veya ödenen tazminatın gerçek zararı karşılamaması nedeniyle açılmaktadır. Ancak özellikle sigorta şirketlerine karşı açılan davalarda sigorta şirketleri dava devam ederken ödeme yapabilmektedir. Yada dava açılmadan önce ödeme yaparak hatta ibraname imzalatmaktadırlar.
Öncelikle dava açılmadan önce yapılan ödemelerde ibraname alınmasının hükmü nedir buna bakalım. İbraname taraflar arasında konuya ilişkin olarak tarafların birbirine karşı bir borcunun kalmadığına dair düzenlenen belgedir. Ancak ölüm ve cismani zarar için açılan tazminat davalarında imzalanan ibraname; tazminat olarak ödenen tutar ile gerçek zarar arasında fahiş bir far var ise 2 yıl boyunca makbuz hükmünde sayılacak ve bakiye tazminat miktarı için dava açılabilecektir.
Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerde ibraname imzalanarak bir ödeme yapılmış ise bu durum davayı sonlandıracak zaten yapılan anlaşmada da sizden davadan feragat etmeniz istenecektir. Ancak ibraname imzalanmaksızın yapılan ödemelerde eğer siz davadan feragat etmezseniz davanız devam edecektir. Dava açılmadan veya açıldıktan sonra yapılan her ödemede de hakkaniyet gereği bu ödemelerin hesaplanacak toplam tazminattan mahsup edilerek bakiye tazminat miktarının tespit edilmesi gerekecektir. Davalı tarafından yapılan ödemeyi, destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacıların hesap tarihine (hüküm tarihine) kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde edeceği bir gerçektir.
Buna göre de; zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından mahsup edilerek tazminat hesaplaması yapılması gerekecektir. Yapılan ödemeye faiz işletilmeksizin mahsup edilmesi kanuna aykırı olmakla Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu doğrultudadır.