Destekten yoksun kalma tazminatı 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/II. maddesinde (6098 Sayılı BK’nın 49 vd.
maddeleri) düzenlenmiş olup “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” hükmünü öngörmektedir.
Yasa hükmünden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK.’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destek tazminatının sosyal bir tarafı olduğu düşünüldüğünde evlatlar evli olsa da anne ve babalarına destek olmaları hayatın olağan akışı gereğidir. Maddi olarak ileride destek olması muhtemeldir. Nitekim, yoksun kalınan destek sadece parasal yardım olarak düşünülemez. Evladın haftasonlarında, bayram günlerinde vs. anne ve babayı ziyareti, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardımlarına koşması, onlara bakmaları da destek kapsamında değerlendirilmelidir. Yargıtay uygulamaları da bu yöndedir. Bu sebeple vefat eden kişi evli ve çocuklu olsa dahi anne ve baba destekten yoksun kalma tazminatı almaya hak kazanacaktır.