Kaza geçiren mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren sürekli maluliyet raporu alana kadar ihtiyaç duyduğu bakım giderinin karşılanmasını ifade eden tazminat türüdür.
Bu tazminatı alabilmek için özel bakıcı tutmaya gerek yoktur. Bakım kazazedenin yakınları tarafından da yapılmış olabilir.
Kanun sistematiği içerisinde bakıldığında, Türk Borçlar Kanunu’nun 54.maddesinde tazmin edilmesi gereken bedensel zararlardan söz edilmiştir. İlgili maddeye göre bedensel zararlar,
- Tedavi giderleri.
- Kazanç kaybı.
- Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar
olarak belirtilmiştir. Kanun maddesinde her ne kadar bedensel zararlar ifadesi yer alsa da burada kastedilen, kişinin beden bütünlüğünün ihlali sonucunda meydana gelen malvarlığı zararlarıdır[2]. Geçici bakıcı gideri tazminatı da bu bağlamda bakıldığında kişinin kaza sonrasında geçici bir süreliğine üçüncü bir kişinin bakımına muhtaç kalması durumunu ifade eder. Yukarıda da belirtildiği üzere bu tazminata hak kazanabilmek için illa bakıcı tutulması şart değildir. Önemli olan burada kişin üçüncü bir kişinin bakıma muhtaç olduğunun ilgi sağlık raporu ile tespitinin yapılmasıdır.
Geçici bakıcı gideri tazminatı tedavi giderleri kapsamında kabul edilmektedir. Her ne kadar bu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğu düşünülse da tedavi giderleri klozu kapsamında olduğundan bu giderlerden sigorta şirketleri ve günce hesabının da sorumlu olacağı Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarınca da sabittir. Örneğin;