Hukuka aykırı bir olay neticesinde, bedensel zarara uğrayan kişinin iyileşemeyip hayatı boyunca sakat kalması durumuna “sürekli iş göremezlik”, “beden gücü kaybı”, “çalışma gücü kaybı”, “meslekte kazanma gücü kaybı” gibi çeşitli isimler verilmektedir.
Çalışan ve çalıştığı, kazanç elde ettiği sırada, bir kaza ya da hukuka aykırı bir fiil neticesinde bedensel zarara uğrayan ve yaşamı boyunca sakat kalan kişinin alacağı tazminat hesaplanırken, bu kişinin olay sırasında ve sonrasında elde ettiği ve ilerde elde etmesi olası kazançlar üzerinden değerlendirme yapılmaktadır.
Peki halihazırda bir kazancı olmayanların, yaşlıların veya emeklilerin trafik kazası geçirmesi veya bedensel zarara uğraması hallerinde tazminat talep etmeleri mümkün müdür?
Önceki yıllarda bu hususta, haksız bir eylem neticesinde bedensel zarara uğrayan bir kişinin ancak çalışma ve kazanç elde etme ve mal varlığında bir eksilme olma şartlarını sağlaması gerekmekteydi. Ancak zaman içerisinde bu görüş değişmiş ve “güç kaybı”, “efor tazminatı” adı altında adlandırılan bir tazminatın ödenmesi gerektiği görüşü hakim hale gelmiştir.
Bu bakımdan, meydana gelen haksız eylem neticesinde kalıcı olarak beden gücü kaybı yaşanması halinde kişinin gelirinde veya mal varlığında bir eksilme olmasa dahi tazminat ödenmesi gerekecektir. Zira beden gücü kaybına uğrayan kişi, aynı işi zarardan önceki durumuna ve böyle bir zarara uğramamış kişilere göre daha fazla bir güç ve efor sarf ederek yapabilecektir.
Dolayısıyla halihazırda çalışmayanlar, yaşlılar veya emekliler çalışmıyor ve kazanç elde etmiyor olsalar bile günlük yaşamlarını sürdürürken sakatlıkları oranında zorlanacaklarından, tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.