Nitekim bu husus Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 28.12.1998 tarihli, 1998/7858 E.-1998/10906 K. sayılı kararında “Dava, trafik kazasından doğan işgücü kaybı, yol gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının iş gücü kaybına yönelik isteği, 68 yaşında olduğu ve bir işte çalıştığına ilişkin delil olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacının olay nedeniyle %34 oranında maluliyete uğradığı sabittir. Yaşadığı sürece hayatını sürdürmek için davacının maluliyeti nedeniyle daha fazla güç (efor) sarf edeceği açıktır. Bu nedenle çalışma gücü kaybı zararı hesaplanmalıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.
Benzer şekilde bu husus Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 14.02.2002 tarihli, 2001/10857 E.-2002/1844 K. sayılı kararında, “Davacı beden gücü kaybı nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı memur olduğundan 65 yaşına dek hesaplama yapılmış, pasif dönem hesaplanmamıştır. Oysa davacı beden gücü kaybı nedeniyle pasif dönemde de daha fazla efor sarf ederek yaşamını devam ettirecektir. Bu nedenle pasif dönem de hesaplamada gözetilmelidir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.02.2001 tarihli, 2000/10331 E.-2001/1305 K. sayılı kararında, “Davacı vekili, davacının oğlunun trenden inerken, trenin ani hareket etmesi sonucu uğradığı kazara bacağını kaybettiğini, bundan dolayı maddi ve manevi zararı olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkeme toplanan kanıtlara göre bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmetmiş, davacı vekili tazminat raporuna yaptığı itirazda davacı için hesaplanan tazminatın sadece aktif döneme ilişkin olduğunu ve emeklilik (pasif) dönemine ilişkin herhangi bir tazminat hesaplanmadığını bildirdiği halde, davacı vekilinin bu itirazı üzerinde durulup, bilirkişiden bu konuda ek rapor alınmak ve sonucuna göre hüküm kurulmak gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıdaki Yargıtay kararlarından görüleceği üzere, haksız eylem nedeniyle bedensel güç kaybı olan bir kişinin halihazırda aktif bir çalışma hayatı olmaması, herhangi bir gelir elde etmemesi durumlarında bile meydana gelen güç kaybı neticesinde hayatını önceki durumuna göre daha çok efor harcayarak geçirmek durumunda kalacağı için tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır.