“Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK’nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Dava dilekçesinde, desteğin ortalama gelirinin 3.000,00 TL olduğu belirtilmiş, yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında desteğin … Şirketi’nin %20 ortağı olduğu belirlenmiş, alınan bilirkişi raporunda desteğin geliri asgari ücret üzerinden hesaplanmıştır. Davacıların gerçek zararının belirlenmesi için desteğin gelirinin net olarak tespiti gerekmektedir. Gelire ilişkin beyanlar dikkate alınıp ,desteğin şirketteki pozisyonu ve katkısının belirlenebilmesi için şirket defter ve kayıtları, gelir ile ilgili diğer belgeler de incelenerek, desteğin gelirinin net olarak hesaplanıp sonucuna göre karar vermek gerekmektedir.” Şeklinde karar vermiştir.